Mitolojiye Giriş

Türkiye’de mitoloji sahasindaki ilk arastirmalar Yunan mitolojisi hayranligi ile baslamistir. Bunlari baslatanlar kendi kültürlerine yabancidirlar. Anadolu’nun Türklerden önceki kültür birikimine hayrandirlar; eserlerinde bu kaynaklara iliskin bilgi ve yorumlara yer vererek, romandan tiyatroya Cumhuriyet döneminin bazi yazarlarina esin kaynagi olmuslardir. Bunlarin cografyaya dayali mitolojik anlayislarinda millet’in anlami ortadan kalkmakta, millî kökler geçmiste bu topraklarda yasayan milletlere baglanmaktadir. Bunlar Hititleri, Fenikelileri, Sümerleri, en ilginci de Yunanli ve Romalilari ecdat olarak kabul eden, Anadolu’ya Asya’dan gelmis atalarini büyük ölçüde unutan bir düsünce içinde arastirmalar yapmislardir."Türk mitolojisi" terimini kullanmaktan kaçindiklari ve ne yazik ki uzun zaman gündemi belirlemeyi de basardiklari için Yunan mitolojisi zihinleri isgal etmistir. B. Necatigil’in Mitologya’sinda bile mitoloji denildiginde, bu topraklarda daha önceleri yasamis halklarin, özellikle de Yunanlilarin mitolojisi kastedilmistir. Üniversitelerde mitoloji dersi Yunan-Roma mitolojisi baglaminda ögretilmistir. Özellikle Arkeoloji bölümlerinde islenen mitoloji dersinde, kesinlikle Türk mitolojisi kavramina yer verilmemektedir. Ister bilinçli ister bilinçsiz olsun; ihanet kötüdür, üzücüdür ve tehlikelidir. Dahasi kültür ihaneti en bagislanamaz olanidir. Kaybolan kültür ögelerimizi geri getirmek çok zordur, bazen de mümkün degildir. Çünkü kültür milletin varlik ve kimlik meselesidir. Kimliklerini kaybeden milletler ise yok olmaga mahkûmdur.Mitolojiye Giris, B. Ögel ve A. Inan’inkiler gibi bu zinciri kirmaga yönelik çabalara yeni boyutlar ve bakis açilari getirerek katkida bulunmaga çalisan Prof. Dr. Fuzuli Bayat’in Türk Mitolojisi üzerindeki bilimsel çalismalarina giris niteligindedir. Bu alanda her Türk aydin ve arastiricisinin el kitabi niteligindedir.