İslam

Islam, “Allah’in iradesine teslim olma“dir, yani Allah’in emrine ve Ahlaki Buyrugu, dünyanin fiziki dokusunda uygulamaya azmetmedir. Bu uygulama Allah’a hizmettir; O’na ibadettir. Müslüman, bu hizmeti yerine getirebilecegine, getirmek zorunda olduguna dair inancini asla yitirmemistir. O kendi kendini yokladigi su siralarda, daha önce asla tasavvur etmedigi bir bütünlük içinde bu hizmetin anlamini idrak etmeye çalismaktadir. Müslüman’in su anda dogmakta olan tasavvurunun derecesi, genisligi, tamligi ve faaliyeti, sadece kendi gelecegini degil, çevresindeki dünyanin da büyük bir kismini etkisi altina alacaktir.
Islam’in hem hususiyeti hem de pratikligi, yeryüzünde ahlak temeline dayali bir sosyal düzen kurmaya yönelik iyi niyetli bir çaba ile gösterilebilir. Eger Müslüman, bu göreve basariyla tesebbüs edebilirse, Kur’an’in temel hamlesini uygulamaya koymus ve intihardan baska bir seymis gibi görünmeyen durumdan insanligi kurtarmis olacaktir. Bunu yapmazsa, onun için geride önemsiz, bos ve magrur bir kendi kendini tatmin duygusuna dalmaktan baska çok sey kalir ve Kur’an’da buyruldugu gibi, gurura ve zanna kapilma, hakkin yerini tutmaz, bu yolla gerçege ulasilamaz.
(Arka Kapak)